Kitap Yorumu: Kurtlara Söyle Eve Döndüm - Carol Rifka Brunt

Kurtlara Söyle Eve Döndüm kitabı şu zamana okuduğum kitaplar arasında en garip havaya sahip olandı. Öyle ki kitabı okurken o dünyada kaybolup gittim ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
Kitaba daha başlamadan hemen önyargılı davrandım. Sıkıcı ve saçma bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Zorla da olsa okumaya devam ettim ve kitaptaki bu garip hava beni içine çekmeye başladı.
-YAZININ DEVAMINDA SPOILER VAR-
June’un kişiliği beni gerçekten büyüledi. Kendisini ormana atıyor ve orta çağda yaşadığını hayal ediyordu. Her şeyden uzaklaşıyordu. Kurtların seslerini duyuyordu. Giydiği orta çağ çizmeleriyle bütün seslerden uzaklaşıp ormanın ortasında şimdiki zamandan çok eski bir zamana atıyordu kendisini. June yüzünden bende bunu bir gün denemek istedim ama onun gibi yapabileceğimi sanmıyorum. June ile Finn dayısının arasındaki ilişki beni çok şaşırttı. Bunun birçok nedeni var. Benim hiçbir zaman öyle yakın bir dayım olmadı veya onları June kadar sevemedim ama Finn Dayı’nın çok ayrı bir kişiliği var. Bende öyle bir dayımın olmasını isterdim. June farkında olmadan dayısına âşık oluyor. Bu kulağa kötü gelebilir ama kitabı okursanız bunun ne kadar saf ve normal olduğunu anlayabilirsiniz.
Kitap Finn Dayı’nın ölmesiyle başlıyor diyebiliriz. Çünkü June gerçekten değişmeye başlıyor bu olayın ardından. Finn Dayı’nın sevgilisi Toby ile tanışıyor. Finn ölmeden önce Toby’e ve June’a aynı notu bırakıyor. “June, Toby’e – Toby, June’a göz kulak ol.
June başta Toby’den nefret ediyor haliyle. Çünkü Dayısına AIDS bulaştırıp öldüren adam o. Oysaki sonradan öğreniyor ikisinin de AIDS’ten haberinin olmadığını. Haberleri olunca da üzülmüyorlar zaten. Kendilerini öncekinden çok daha güçlü hissediyorlar. Daha sıkı bağlanıyorlar birbirlerine. June’un ablası Greta ise Finn’in ölümüyle June’u geri kazanacağını düşünüyor ama olmuyor. Bu seferde Toby onu kazanıyor. June sigara içmeye başlıyor zamanla. Greta ise rol aldığı tiyatro oyununda baskı altında kalmaya daha fazla dayanamıyor kardeşini geri istiyor.
June ve Toby’nin arkadaşlığı daha çok ilerliyor, June’un hisleri değişiyor ve Finn Dayısı’na aşık olduğu gibi Toby’e de aşık oluyor. Oysaki ikisinin de ilk aşkı Finn’di. Elbette bunu June daha sonradan anlıyor başta inkar etmeye kalksa da sonradan anlıyor gerçeği.
Greta ile June arasındaki ilişki çok farklı aslında. Finn’in ölmeden önce yaptığı tablo üzerinden iletişim kuruyorlar. Finn ölmeden önce tabloda eksiklerin olduğunu ve tamamlanması gerektiğini söylüyor. June ablasının ve kendisinin saçlarını boyuyor, Greta eline kuru kafa çiziyor ve ardından June onun tırnaklarını altın rengine boyuyor. Greta bunu yüzüne karşı söyleyince aradaki duvarlar yıkılıyor ve tekrar eskisi gibi oluyorlar.

Kitapta içinizden bir sürü şey bulacaksınız. Okurken kendimi kaptırdım ve çok hızlı bitti ne yazık ki. Çok beğendiğimi tekrar tekrar söylemek istiyorum. Puan verecek olsaydım 5 üzerinden 5 olurdu çünkü kitapta bir kusur bulamadım. Belki kapağı biraz daha uğraşılarak o portredeki gibi yapılabilirdi.

Not: Kitapla ilgili merak ettiğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.

Yorumlar