Kitap Özet ve Eleştirisi: Percy Jackson ve Olimposlular Canavarlar Denizi - Rick Riordan

Rick Riordan’ın yazdığı Percy Jackson serisinin ikinci kitabıdır. Harika bir anlatımıyla birlikte harika bir kurguya da sahiptir. Gerçekten güzel detaylar var ve serinin en sevdiğim kitaplarından birisi. Mitolojik yaratıkların kullanılması, yazarın yaratıcılığının ne kadar mükemmel olduğunu kanıtlıyor zaten. Bence övgüyü hak eden bir kitap. Aldığı ödülleri de hakkıyla kazandığına inanıyorum ben. Özete geçecek olursak konu Luke haininin Thalia’nın ağacını zehirlemesi ile başlıyor. Ama bu gerçekten tehlikeli bir zehir. Çünkü Kheiron bile bu zehrin çaresini bulamıyor. Annabeth’in parlak zekası sayesinde Altın Post’u aramaya çıkıyorlar.
Tabi o sırada Grover (yani Kıvırcık) Pan’ı arama görevindedir. Percy’nin uykusuna girerek ona Polyphemus’un adasında mahsur kaldığını söyler. Polyphemus, Kiklopların en büyüklerinden ve en tehlikelilerinden biridir. 

Percy’nin yeni kardeşi Tyson’da bir kikloptur. Percy, kampa gelene kadar Tyson’ın kiklop olduğundan haberi yoktu.

Altın Post’u bulmak için ilk görevlendirilen Clarisse La Rue’dur çünkü Percy geçen sene görevini almıştır. Ama Percy yerinde oturmaya meraklı değildir. Annabeth ve o Grover’ı kurtarmaya gidecektir. Ama Tyson’da onlarla gelmek ister. Percy onu kıramaz ve beraberinde getirir. Annabeth onu hiç istemez çünkü Thalia’nın ölmesinin ve kampı koruyacak çam ağacına dönüşmesinin sebebi de bir kikloptur. Tabi bunu ona daha sonra açıklar.

Tyson, Annabeth ve Percy, Clarisse’in savaş gemisine binmeden önce Hidra ile savaşırlar. Filmlerinde ise tam tersi ilk filme savaşıyorlardı. İşte bu yüzden kitaplar filmlerden daima bir adım öndedir.

Her neyse kitabın özetini anlatırken fazla detaya girmeyi istemiyorum çünkü kitabın bu kısımlarına bayılacağınızdan eminim. Kitapta en sevdiğim kısım buralar aslında benim. Percy ve Annabeth sirenler ile karşılaşıyor. Burada Annabeth, Luke’u görüyor tabi gerçek değil yani bir nevi hayal.

Grover’ı kurtarmak için gerçekten çok çalışıyorlar. Clarisse’in de Polyphemus tarafından yakalandığını öğreniyoruz adaya geldiklerinde. Polyphemus’u başlarda zor zapt ederken birden Tyson çıkıyor ve insan derin bir oh çekiyor. Çünkü adada aksiyon gerçek anlamıyla tavan yapıyor.

Altın Post’u almayı başarıyorlar. Clarisse uçakla kampa giderken Luke ve tayfası tarafında Percy, Annabeth ve Tyson yakalanıyor. Burada Luke’a oyun oynuyorlar ve gerçeği söyletiyorlar. Böylece kamp Müdürü Bay D. Kheiron’u işine tekrar almak zorunda kalıyor.

Gemiden Kheiron’un, Parti Midillileri sayesinde kurtuluyorlar ve kampa geliyorlar. Thalia’nın ağacı iyileşiyor ama Altın Post etkisini fazlaca gösterip Thalia’yı tekrar insan bedenine dönüştürüyor!

Kitabın son sayfasında Percy ona soruyor ve Thalia karşılığında “Ben Thalia, Zeus’un kızıyım,” demesiyle bitiyor.

Öyle bir son ki tüyleriniz diken diken oluyor ve üçüncü kitabı okumak için deliriyorsunuz. “Dizi gibi bir son,” diyenleri gördüm ama ben bu sonu gerçekten çok beğendim. Bir an önce üçüncü kitaba ulaşmak ve devamını öğrenmek istiyorsunuz.

Canavarlar Denizi çok çok harika yazılmış bir kitap. Eğer okumayı düşünenler varsa kitabı okumalı. Ben kitabı çok sevdim ve eleştirecek bir yön bulamıyorum. Bu yüzden

VERDİĞİM PUAN: 5/5!