Kitap Özet ve Eleştirisi: Alaycı Kuş - Suzanne Collins

Ve geldik Açlık Oyunları serisinin son kitabına! Alaycı Kuş’a! Öncelikle filmlerini izleyip kitaplarını okumayanlara seslenmek istiyorum. Kitapları okumaya gerek duymuyorsanız son derece yanılıyorsunuz. Çünkü ne kaybettiğinizin farkında değilsiniz.
Alaycı Kuş’un özetini fazla detaylara girmeden anlatmak istiyorum sizlere. Kitap tamamen isyan ile, mıntıkalar ile ilgili. Sadece Katniss ile değil. Bu sefer gerçek bir savaş var. 76. Açlık Oyunları yerine Capitöl’de Tim 451’in savaşı var. Kitap 13. Mıntıka’da başlıyor tabi Peeta ve Johanna kaçırılmış bir şekilde.  Haymitch ilk başlarda nerede ve ne yapıyor doğru düzgün anlatılmıyor. Neden hemen Peeta ve Johanna’yı kurtarmıyorlar bunu da anlamıyorum doğrusu. Madem o kadar güçlüsün ey 13. Mıntıka. Neredeyse nükleer silahların var ve hala Capitol’e saldırmıyorsun.
Her neyse öncelikle özet. Katniss ve Finnick ile propaganda hazırlamaya çalışıyorlar. Burada hep Katniss’in farkında olmadan kayıt altına alınıp müthiş bir şekilde kaydedilmesi ilgi uyandırıcı doğrusu. Propagandalar sayesinde Capitol’ü iyice kızdıran 13. Mıntıka’ya, Peeta canlı yayında onlara Capitol tarafından saldırı yapılacağını söyler. Burada tabi ağlamamak elde değil çünkü Peeta’yı dövüyorlar. Ayrıca yetmezmiş gibi birde Katniss’i mutta olarak görecek İz Sürücü Arı zehrini enjekte ediyorlar. 
Sonrasında 13. Mıntıka harekete geçiyor ama tabi iş işten geçmiş oluyor. Peeta, Katniss’e saldırıyor. Burada zaten büyük bir şok geçirmemek elde değil. Peeta bu. Peeta. Katniss’e saldırıyor. Boğazını sıkıyor. ÖLDÜRMEK İÇİN!
Peeta’yı normale döndürmek için çok çok çabalıyorlar. Peeta’ya böyle yaptığı için Suzanne Collins’e bir müddet küfür ettikten sonra kitaba dönüyoruz. Plutarch Heavensbee Tim 451’i hazırlamakta kararlı. Johanna ve Katniss’de hemen eğitimlere gidiyorlar. 
Johanna’nın geçememesine o kadar üzüldüm ki filmin ikinci bölümünde hiç göremeyeceğiz neredeyse. Tim 451 Capitol’e gittiğinde başlıyor ölümler gelmeye. Çok sevdiğiniz insanlar ölüyor. Özellikle de Finnick Odair. Yaşayan efsane ölüyor. Ve Katniss onun ölümünü bir veya iki paragrafla anlatıyor sadece. Katniss bu kadar duygusuz değil. Suzanne Collins detaya girmemiş. Bence iyi ki detaya girmemiş. Hem ben dayanamaz kitabı fırlatırdım birde zaten öyle detaylı detaylı sayfalarca yazsa duygu sömürüsü yapmış gibi olurdu. İyi ki uzatmamışsın Suzanne.


Capitol’e gelene kadar dediğim gibi çok ölüm oluyor. Hatta yetmezmiş gibi Capitol’de bile oluyor. Katniss’in hep korumaya çalıştığı, yerine oyunlara gönüllü olduğu kız kardeşi Primrose ölüyor. Katniss’in orada neler hissettiğini anlamamak imkansız. Anlayamayanlar varsa bile ben tarif edebilirim. Katniss onu çok korumaya çalıştı. Onu kendi canından çok seviyordu ama gözleri önünde öldü. Ne kadar kötü ne kadar acımasızca bir duygu.
Katniss orada yaralanıyor ve gözlerini Capitol’de açıyor. Başkan Snow ile görüşmesini ilk başta umursamamıştım ama Başkan Alma Coin’i öldürmesinde ne kadar haklı olduğunu fark ettim. Burda aslında anlatılmak istenen şu. Başkan Snow, eğer ikinci kitabı dikkatli okuduysanız onların evinde konuşma yaparken birbirlerine yalan söylememe anlaşması gibi bir şey yapıyorlar. Başkan Snow, üçüncü kitapta Katniss’e o bombayı atanların 13. Mıntıka olduğunu söylüyor çünkü Snow’u çocuklara bomba atan, zalim bir diktatör olarak göstermek istiyorlar. İnsanlarda inanıyor haliyle. Katniss zaten atılan bombaları Gale ve Beetee’nin yaptıklarına benzetiyor. Başkan Snow’da böyle deyince pek emin olamıyor. Ertesi gün yayını Başkan Snow’a doğrulturken Snow bir şey söylüyor. “Birbirimize yalan söylemeyeceğimize söz vermiştik Bayan Everdeen,” diyor ve Katniss’in kafasına o zaman dank ediyor. Yayının yönünü değiştirip Başkan Alma Coin’i vuruyor ve etraf karışıyor.
Kitabın sonu buruk bitiyor. Tamam Katniss ve Peeta’nın iki çocuğu oluyor bu iyi bir şey. Ama Gale 2. Mıntıka’ya gidiyor. Annesi 12. Mıntıka’ya dönmek istemiyor. Primrose Everdeen artık hayatta değil. Aslına bakarsak çoğu kişi hayatta değil.
Kitabı bitirip kapattığınızda içiniz gerçekten acıyor. Çünkü bittiğine inanamıyorsunuz, inanmak istemiyorsunuz. Böyle bitmiş olamaz diye kendinizi yiyorsunuz. Ama bence bizi en iyi yansıtan serilerden birisidir Açlık Oyunları. Son kitabı Alaycı Kuş’u okurken gerçekten iyi bir ders çıkarıyorsunuz. Eğer hala okumayan varsa veya okumayı düşünüyorsa bir an önce başlamalı. Alaycı Kuş’ta üslup gayet güzel, konu, işleniş kısacası her şeyi güzel! Her bir sayfası kıymetli benim için. Bu yüzden

VERDİĞİM PUAN: 5/5!

Yorumlar

  1. Çok beğendim. Ancak ''Madem o kadar güçlüsün ey 13. Mıntıka. Neredeyse nükleer silahların var ve hala Capitol’e saldırmıyorsun'' konusunda sana katılmıyorum. Eğer hemen saldırsalardı Capitol'un Mıntıklardaki insanları toplu öldürmesi gibi fantezileriyle karşı karşıya kalırdık. Ve bu ölümlerde isyanı durdurmak için geçerli bir sebep olabilirdi. Aniden yapılan ataklar her zaman için zararlıdır. Bence yavaş ve istikrarlı hamleler yapmak en mantıklısıydı. Onun dışında eleştirini beğendim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende o kısımda aslında yazsam mı yazmasam mı diye çok düşündüm. Ama mıntıkaları korumak için oralara da asker çıkartıp sonra saldırabilirlerdi. Saldırmak için 2. Mıntıka'nın onlara katılmasını beklemek bence biraz saçmaydı.

      Sil
  2. Gerçekten güzel yazmışsın. Çok beğendim. Ama şu 13.mıntıkanın Capitol'e saldırmaması dışında. Benim görüşüm seninkinin zıttı malesef. Doğru, saldırmak için 2.mıntıkanın onlara katılmasını beklemek saçmaydı ama hemen saldırsalardı savaşı kaybetme olasıkları çok yüksekti. Ha bir de, bence Finnick'in ölüm sahnesi ne bileyim, 1-2 paragraf daha uzatılabilirdi. Sıkıcı olacağını düşünmüyorum ben. Haklısın, 5-6 sayfa çok saçma ama azıcık daha uzun olması gerekirdi bana göre. Bunların dışında, yazın harika! Devamını bekliyorum dostum. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim. Stratejiyle ilgili şeyleri pek sevmem ben zaten. Bu yüzden 13. Mıntıka'nın neden böyle bir yol uyguladığını pek umursamıyorum. Sende benim dediğim o şeyi umursama bence.

      Sil
  3. Finnickin öldügünu okudugum paragrafta kitap elimden düştü. Böyle 1-2 dakika sadece gecmisteki okudugum olaylar geldi aklima. Inanmadim tekrar tekrar okudum paragrafi. Finnick Odair bu ya ölümü bu kadar kolay olmamaliydi. Kitabi okuyali 2 yil gecti hala aklima geldikce üzülürüm.. 😞😞😥😥😥

    YanıtlaSil
  4. Finnickin öldügünu okudugum paragrafta kitap elimden düştü. Böyle 1-2 dakika sadece gecmisteki okudugum olaylar geldi aklima. Inanmadim tekrar tekrar okudum paragrafi. Finnick Odair bu ya ölümü bu kadar kolay olmamaliydi. Kitabi okuyali 2 yil gecti hala aklima geldikce üzülürüm.. 😞😞😥😥😥

    YanıtlaSil

Yorum Gönder