Kâğıttan Kentler, John Green’in yazmış olduğu bir romandır.
Kitap 300 sayfa ve tam olarak konuyu açıklayacak olursam biraz daha derine
inmem gerekecek. Kitaptaki ana karakter Quentin ve Margo. Kitaptaki bir olay
yüzünden çoğunlukla Quentin’in olduğunu söyleyebilirim. Konuya geçmeden önce
kitaptan şikâyetlerimi yazmayı istiyorum. Bu kitabı okurken sanki Alaska’nın
Peşinde okur gibi hissettim. Çünkü Margo’yu çok Alaska’ya benzettim ve aynı şey
Quentin ile Miles için de geçerli. Keşke karakteristik özellikleri biraz daha
farklı yapsaymış yazar. Margo’yu benzetmemin sebebi ise Alaska gibi fazla
“hayat dolu” ve “yerinde duramaması”. Tam olarak Alaska gibi olduğunu
söyleyemem ama ben çok benzettim. Ayrıca kitabı okurken çok eğlendiğimi ve haz
aldığımı söyleyemeyeceğim. John Green’in üslubunu sevmiyorum ve alışamıyorum.
Ayrıca olaylar bir an hızlanıyor ardından yavaşlıyor ve okumada sıkıntı
yaşatıyor.
Çünkü kitabı okurken o kadar çok yerde sıkıldım ve düşüncelere daldım ki saysam bitmez. Neyse ki kitap akıcıydı. Çünkü bir buçuk günde bitirdim. Eğer kitabın aksiyon dolu olduğunu düşünüyor ve bu yüzden almak istiyorsanız almayın. Ben aldığıma pişmanım çünkü kitap bitmeden önce son 60 sayfası sardı beni sadece.
Ayrıca polisiye seven varsa okuyabilir. Gerçi çok büyük bir polisiye denemez çünkü diğer kitaplardaki gibi çok büyük bir final yok ama idare eder. Kısaca kitabı sevmedim. Sevmemekten çok sevemedim çünkü ne kadar hızlı okusam da bir türlü düşüncelerimi kendisine çekemedi ve bir noktadan sonra her cümleyi dikkatli okumaya çalışmaktan bıktım ve bıraktım. Ayrıca John Green’in karakterleri üzerindeki betimlemeleri çok yetersiz. Kitabın başlarında Quentin’i kız, Margo’yu erkek sanmıştım. Ardından ikisini de kız sandım ve ardından Quentin’in erkek, Margo’nun da kız olduğunu öğrendim. Betimlemeler konusunda da gıcık olduğum bir kitap. Quentin’i nasıl biri olarak hayal etsem diye o kadar düşünmeme rağmen betimlemeleri yetersiz bulduğum için bende filminde oynayacak kişiyi *adını hatırlamıyorum* hayal ettim.
Çünkü kitabı okurken o kadar çok yerde sıkıldım ve düşüncelere daldım ki saysam bitmez. Neyse ki kitap akıcıydı. Çünkü bir buçuk günde bitirdim. Eğer kitabın aksiyon dolu olduğunu düşünüyor ve bu yüzden almak istiyorsanız almayın. Ben aldığıma pişmanım çünkü kitap bitmeden önce son 60 sayfası sardı beni sadece.
Ayrıca polisiye seven varsa okuyabilir. Gerçi çok büyük bir polisiye denemez çünkü diğer kitaplardaki gibi çok büyük bir final yok ama idare eder. Kısaca kitabı sevmedim. Sevmemekten çok sevemedim çünkü ne kadar hızlı okusam da bir türlü düşüncelerimi kendisine çekemedi ve bir noktadan sonra her cümleyi dikkatli okumaya çalışmaktan bıktım ve bıraktım. Ayrıca John Green’in karakterleri üzerindeki betimlemeleri çok yetersiz. Kitabın başlarında Quentin’i kız, Margo’yu erkek sanmıştım. Ardından ikisini de kız sandım ve ardından Quentin’in erkek, Margo’nun da kız olduğunu öğrendim. Betimlemeler konusunda da gıcık olduğum bir kitap. Quentin’i nasıl biri olarak hayal etsem diye o kadar düşünmeme rağmen betimlemeleri yetersiz bulduğum için bende filminde oynayacak kişiyi *adını hatırlamıyorum* hayal ettim.
Kitabın ergenler için yazıldığı gayet açık ve net ama bir
sorun var ki cinsellik içeriyor. Tamam, birkaç gerekli kısım olur ama ben kitap
ilerledikçe açıkça rahatsız olmaya başladım. Sonuçta bunun normal bir kitap
olması gerekiyordu. Ama sevgili yazarımız bunu bazı kısımlarda unutmuş gibi
duruyor. Ayrıca benim kitap boyunca sevdiğim tek kısım araba yolculuğu oldu.
Hakkında daha fazla bilgi verirsem spoilera girer. Bu yüzden susuyorum.
Kitaptan zaten beklentilerim düşüktü ve haliyle
karşılayamadı. Kitabı bir günde bitirdim çünkü oldukça kısaydı ve bu kadar kısa
olmasına rağmen bu kadar fiyata sahip olması gerçekten üzücü. Kitabın bana
kattığı hiçbir şey yok. Sadece araba yolculuklarını ne kadar sevdiğimi fark
ettim. Kitabı almasanız da pek bir şey fark etmez. Çok şey kaçırmazsınız yani. Üzgünüm
John Green hayranları ama kitap vasat. Bu yüzden daha fazla eleştirmek yerine
bitirmek istiyorum. Kitabı okuyalı bir ay falan oldu ama hiçbir şey şu anda
aklımda yok. Eğer olsaydı bunun ne kadar harika bir kitap olduğunu gösterirdi.
Ama ne yazık ki değil. Bu yüzden kitaba
VERDİĞİM PUAN: 3/5!
Not: Bu kitabı 2014 yazında okumuştum sanırım. O yüzden yazının içinde "filmi çıkacakmış" vs gibi şeyler görürseniz takmayın. Bu notu yazının en başına almam gerekirdi ama çok üşendim. Neyse umarım eğlenmişsinizdir.
Not: Bu kitabı 2014 yazında okumuştum sanırım. O yüzden yazının içinde "filmi çıkacakmış" vs gibi şeyler görürseniz takmayın. Bu notu yazının en başına almam gerekirdi ama çok üşendim. Neyse umarım eğlenmişsinizdir.
Yorumlar
Yorum Gönder