Suzanne Collins’in yazmış olduğu Yeraltı Günlükleri
serisinin son kitabıdır. Serinin adını hep gereksiz bulmuşumdur ben. Bir türlü
ısınamadım nedense bana çok klasik geldiği için olabilir. Zaten Türkiye
kapaklarını da mahvetmiş Pegasus Yayınları. İngilizce adıyla kalsa daha iyiymiş
bence. İngilizce adı demişken elbette diğer kitapları gibi adını farklı
çevirmişler. Kitabın içinde ‘Pence Şifresi’ denen şeyin adı geçiyor ve kitabın
özgün adı da böyle. Serinin tüm kitaplarının adlarını yine klasik bir şekilde
çevirmişler. Serinin son kitabı olduğu için bu sefer kehanet Gregor’un ölmesi
gerektiğini söylüyor. Spoiler vermedim çünkü kitabın arka kapağında da yazıyor.
Ben daha serinin ilk kitabından beri Luxa ve Gregor’u shipliyordum ve bu
kitapta Gregor ona olan ilgisinin biraz daha derinine iniyor.
Bu kitapta
aksiyon tava yapıyor arkadaşlar. Kitabı okurken çok nadiren iki kez sıkıldım
oralarda da aksiyon olmadığı için zaten. Kitabı okumanızı şiddetle öneriyorum.
Ayrıca bir önceki kitapta hazırlanan savaş bu kitapta patlak veriyor. Gregor
zor kararlar alıyor ve kitabın sonu gerçekten güzel bitiyor. Güzel bitmesine
karşın beni tatmin etmedi ama. En azından “On yıl sonra..” gibi bir şey
bekliyordum ben. Bu arada kitabı resmen diken üstünde okudum. Her bir olayda
birisi ölecek diye ödüm kopuyordu. Suzanne çocuk kitabı demez Gregor’u bile
öldürür dememe kalmadan kitabın arka kapağı beni dehşete düşürdü zaten.
|
Keşke bu kapağı kullansalarmış!
Bu nasıl bir kapaktır hem insanı dehşete
düşürüyor hemde kitabı çok iyi anlatıyor! |
Bu kitapta Ripred’i ne kadar sevdiğimi
anladım. Öleceğini düşünmeden okuyamadım resmen. Ripred tam benim kafadanmış
ama. Neden böyle düşündüğümü söylemeyeceğim zaten kitabın sonlarında anlarsınız.
Kitabı okuyanlar bilir Ripred ve Gregor öfkeci ama benim tek anlayamadığım şey
nasıl oluyor da Gregor öfkeci oluyor. Ripred olabilir çünkü yeraltında doğmuş
ve ayrıca bir sıçan. Öfkeci birisiyle (veya birileriyle) dövüşürken birden
aşırı güçlenmek. Zaten Gregor doğru düzgün eğitim almamasına rağmen öfkeci
olduğu için gayet iyi bir şekilde dövüşüyor. Gregor bunu başta yönetemese de
Ripred ona öğretmeye çalışıyor. Ripred zaten harika bir dövüşçü. Neyse asıl
konuya dönüyorum. Gregor’un annesi ve babası yerüstü doğumlu. Haliyle Gregor’da
öyle oluyor. Kehanette adı geçen “Savaşçı” olduğundan de değil bu öfkeci
durumu. *SPOILER* Zaten kehanetler yalan! Sandviç denen adam yalancının
tekiymiş. Hatta şizofren. *SPOILER SONU* Suzanne keşke bunu da açıklayıp
bitirseymiş kitabı. Aslında bir yandan kitapta açıklanmamış şeyler çok fazla
(bana göre tabi). Aynı Açlık Oyunları serisi gibi insanı tatmin etmeden
bitiyor.
|
Sanırım ilk defa Türkiye kapağından şikayet
etmeyeceğim. Orjinalini gördükten sonra edemiyorum. |
Benim için ilk iki kitabın yeri çok farklı. Neden olduğunu
bilmiyorum ama en sevdiğim kitap ilk ikisi. Son kitabı da etkileyiciydi. Her
zaman olduğu gibi yine çocuk kitabı olmadığını savunuyorum. Çocuk kitabı olması
için bilmiyorum ama daha çocukça yazılması gerekirdi (bence). Kitabı gayet
beğendim ve eleştirecek pek bir yön bulamıyorum. Eğer almayı düşünüyorsanız
seriyi alın derim. Tabi her kitap çok pahalı almamayı düşünürseniz de son
derece haklısınız bence. Kitaba
VERDİĞİM PUAN: 5/5!
Yorumlar
Yorum Gönder