Gregor ve Kan Kehaneti, Suzanne Collins’in yazdığı Yeraltı
Günlükleri serisinin üçüncü kitabıdır. Kitap 300 sayfa ve yine 20 TL.
Kitapların fiyatları konusunda bir önceki yazımda isyan etmiştim ve bu sefer bu
yazımda etmemeye kararlıyım. Hemen kitabın konusuna gelelim. Her zamanki gibi
bize spoiler çakan arka kapağımızda yine her zamanki gibi spoiler var. “E bu
arka kapak kitabın tanıtımını yapmaları lazım,” dediğinizi duyabiliyorum ama bu
tanıtım değil açık açık spoiler. Tanıtım amacıyla belki ufak bir iki tane
verirsin anlarımda bu resmen kitabın minik özeti. Bu arada kitabın adı farklı
çevrilmiş. Aslında özgün adı ‘GREGOR AND THE CURSE OF THE WARMBLOODS’ yani
Türkçe olarak ‘GREGOR VE SICAKKANLILARIN LANETİ’
*Warm kelimesi ılık anlamına geliyor aslında ama kitapta sıcakkan denildiği için böyle çevirdim*. Zaten kitapta Kan Kehanetinde
sıcakkanlıların arasında bir salgın başlayacağı yazıyor.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3hIFev6gHKBuFu0lV1EtcLZjVSy5HMTe_Z5ydSumFYRdUNF-KOAT1a863zMCDkSGda3KUyY2-YCNVafxUilRVZAsCUOHULwz-eZ4YUeuMTzkWPLykNBPs55IFk8jkuRBPKqs0ViDKHl0J/s1600/12356150.jpg) |
Türkçe kapağı yine çok alakasız ve kötü.
Keşke orjinal kapağını yapsalardı.
Çünkü orjinali gerçekten harika! |
Bu salgın son derece
ölümcül ve insanı iğrenç bir şeye çeviriyor. Bu arada kitabı okurken iki
kişinin adının ‘Açlık Oyunları’ serisinde de kullanıldığını fark ettim.
Claudius ve Pollux. Kitabın arka kapağında da yazdığı gibi etçil bitkilerin
yaşadığı bir ormana gidiyorlar bu sefer. Çünkü görevleri bu. Ormandayken sanki
‘Ateşi Yakalamak’ okurmuş gibi hissettim kendimi ve bu gerçekten mutluluk
verici bir şey. Aynen oradaki gibi susuzlar, çok sıcak ve tehlikedeler. Suzanne
Collins insanı heyecanlandırmakta profesyonel. Kan Kehaneti’ni çözmeden önce
hiçbir şey anlamayıp ne kadar karışık olduğundan yakınıyorsunuz ama kitabın
sonunda oysa ne kadar açık olduğunu fark ediyorsunuz. Zaten bu kitapta da
gözünün önündeki şeyi kaçırdıklarını fark ediyorlar sonunda. *SPOILER* Gregor,
annesi ve Bot’u yeraltına getirmek için Ripred onlara yalan söylüyor ve onları
zorla getirtmeyi başarıyor. Aynı ikinci kitapta olduğu gibi. Kitabın yüzüncü
sayfalarına doğru Gregor’un annesi (yani Grace) orada daha fazla
kalamayacaklarını söyledikleri zaman birden kendisinin de salgına yakalandığını
fark ediyor. Aslında onu Gregor fark ediyor ama her neyse. Böylece orada
kalmayı kabul ediyorlar. O kadar yol gidiyorlar, salgını yok edeceğini
sandıkları bitkiyi kurtarmak için karıncalarla savaşıyorlar, tüm bitkileri
kaybediyorlar, hatta içlerinden ölende oluyor ama sonunda bütün o yaptıklarının
boşa olduklarını anlıyorlar çünkü tedavi Neveeve denen doktorda. Aslında
başından beri onda ve sonradan bunu itiraf ediyor. Gregor ve Luxa’nın
sayesinde. Yani bütün yaptıkları boşa gidiyor. Kitabın sonunda annesi
yeraltında kalıyor çünkü tamamen iyileşmemiş oluyor. *SPOILER SONU*
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE6gLZHYgZF1TvE3-GaOUsCkwaxuVYbo1m-tsudmEqkcdJf8X0_CFFBA3jpc-R-_pj9IrFbds10wNi4EM-ByFVSjhXa7A7ks2APQ9dsSOzcElqTr0F8ZJJJsAEYx_VADQ3x3qvGFatcm_d/s1600/c9506fd11448caa25e1b6f5f230df0e7.jpg) |
Bunun hangi ülkenin kapağı olduğunu
bilmiyorum ama ben çok beğendim. Bizimkilerde
uğraş çaba yok gelişigüzel kapaklar hazırlamakta
son derece kararlılar. DUY BUNU PEGASUS, DUY! |
Kitabın
kapağında eleştirilerden birisinde serinin son kitabı olabileceği yazıyordu ki
buna katılmıyorum. Serinin en aksiyonlu kitaplarından olabilir belki de. Bunlar
sayesinde zaten final kitabından umutlarım tavan yaptı. *İkinci kitabı
okumayanlar bu kısmı okumasın* Luxa bir önceki kitapta görevleri sırasında
kayboluyordu. Kitabın 200. Sayfasına kadarda etrafta yok zaten. Geri döndüğünde
de Gregor’a kızıyor neden Felaket’i öldürmedin diye. Kitabın başından beri çok
özlemiştim ama bu hareketiyle soğutsa da sonradan tekrar sevgimi kazandı.
Gregor’la onu çok fena shipliyorum! *SPOILER SONU*
Kitap çok güzeldi. Ama fiyatının güzel olduğuna
katılamayacağım. Almayı düşünen varsa kesinlikle almalı. Kitabı okurken
beğenmediğim yerleri tam olarak hatırlamıyorum ama kitap yine her zamanki gibi
akıcıydı ve insanı içine çekiyordu. Sonu harika bitti ama. Gerçekten sonunu
beğendim. Tabi mutsuz sonla bitmemesine rağmen öyle bir şey oldu ki… Ah, spoiler
vermemek için kendimi zor tutuyorum. Her neyse kitabın beğenemediğim bir kısmı
var ve tam olarak neresi bilmiyorum üzgünüm. Sanki bir şey eksik gibi. Bu
yüzden kitaba
VERDİĞİM PUAN: 4.5/5!
Yorumlar
Yorum Gönder