Kitap Yorumu: Gregor ve Gri Kehanet - Suzanne Collins

Yeraltı Günlükleri serisinin ilk kitabıdır. Suzanne Collins’in yazdığı beş kitaplık bir seri. Bu arada Açlık Oyunları serisinden önce yazıldı ve çocuk kitapları. Bence çocuk kitapları değiller. Zaten Suzanne Collins’de teşekkür kısmında ‘Bu bir aile kitabıdır’ yazmış. Kitabın konusu bence çok güzel ve oldukça akıcı. Kitabı okurken sayfalar akıp gidiyor. Ben çok beğendim ve kitapta hiçbir kusur bulamadım. Serinin ilk kitabı olduğu için gelişmeler yaşanıyor diye sıkıcı olduğunu düşünebilirsiniz ama kesinlikle değil. Gelişmeler bile hızla geçiyor ve olaya geliyorlar. Kitabın arka kapağında da yazdığı gibi Bot’un havalandırmadan düşmesiyle başlıyor. Gregor’da kardeşinin arkasından gidiyor ve dakikalarca düşüyorlar. Sonunda bir yeraltı dünyasına varıyorlar. Konu aslında Gregor’un adının bir kehanette geçmesi. Bu yüzden onu göreve çıkartmak istiyorlar.

Türkiye'deki kapağı neden bu kadar iğrenç
ve farklı acaba diye merak ediyorum doğrusu.

*SPOILER BAŞLANGIÇI* Yeraltına düştükten sonra hamamböcekleri onları Regalia’ya götürüyorlar ve Luxa ile anlaşma yapıyorlar. Gerçi Vikus daha etkili oluyor ama… Vikus, Luxa’nın büyük babası. Luxa’nın anne ve babası savaşta ölmüş çünkü kraliyet ailesiler. Luxa, kuzeni Henry ve Narissa kalıyor geriye. Tabi büyük babası ve annesi de. Her neyse konuya dönelim. Gregor’un kehanette bahsi geçen savaşçı olduğuna inanıyor Vikus ve onu göreve çıkmaya ikna ediyorlar. İlk başta Vikus, Mareth ve Solovet’de onlarla birlikte gidiyor ama sonradan sıçan Ripred’in de onlara katılmasıyla geri Regalia’ya dönüyorlar. İki hamamböceği, dört insan, bir sıçan ve iki yarasa geriye kalıyor. Kehanet iki tane örümceğin de onlara katılacağını ve dört kişinin ölüp geriye sekiz kişinin kalacağını söylüyor.
Bu yüzden örümcekler onlara daha sonra katılıyor ve örümceklerden birisi savaşta ağır yaralandığı için orada ölüyor. Dört kişiden birisi ölmüş oluyor böylelikle. Ardından dar tünellerden gidiyorlar ve sıçanların yaşadığı yere geliyorlar. Buraya gelmeden önce köprüden geçerken Bot hasta olduğu için Temp’in sırtında uyuyarak geliyorken yirmi tane sıçan arkalarından yaklaşıyor. Tick yani diğer hamamböceği Bot’a bir şey olmaması için sıçana saldırarak kendisini feda ediyor ve dört kişiden ikisi ölmüş oluyor. Ardından sıçanların topraklarına geliyorlar ve Luxa’nın kuzeni Henry’nin hain olduğunu öğreniyorlar. Henry’nin onlara ihanet etmesinin sebebi Vikus’un güçlülerle ittifak kurmayıp güçsüzlerle ittifak kurması yüzünden onların yenileceğini düşünüyor ve sıçanların tarafına geçiyor. Gregor uçurumdan atlıyor ardından Henry ve sıçanların kralı Gorger’da atlıyor. Henry kendisinin yarasası Ares’in onu kurtaracağını sanıyor ama Ares onun yerine Gregor’u kurtarıyor ve Henry ölüyor. Gorger’in de öldüğünü söylüyorlar ama bence ölmüş olamaz ve çok basit bir ölüş olur. Henry ve diğer örümcek Gox’un ölmesiyle dört kişi ölmüş oluyor. Gregor’un babasını kurtarıyorlar ve geri dönmeyi başarıyorlar. Ares, Henry’i kurtarmadığı için sürüleceği için Gregor o sırada hemen ona bağlılık yemini ediyor ve Ares’in de sürgün edilmesi gerekmiyor. Ardından babası ve Bot ile evlerine geri dönüyorlar. Tabi diğer kehanet hakkında Vikus bir şeyler geveliyor ama tam olarak söylemiyor. Diğer kitapta da o kehanetle ilgili bir maceranın olacağından emin oluyoruz. *SPOILER SONU*

Size çok basit bir fan art gibi gelebilir ama ben beğendim çok tatlı bence. Bu arada Bot çok tatlııı!

Kitabı beğenmemek elde değil. Eğer okumayı düşünüyorsanız kesinlikle alın derim. Kitap 300 sayfa ama 20 TL. Bence bu kadar ince bir kitabı bu kadar pahalı yapmamalıydılar. Zaten beş kitap ve tüm kitapları 20 TL olunca insan alıp almamak konusunda tereddüt yaşıyor. Bende zaten bu yüzden indirimli olarak aldım kitapları ama tüm hepsinin toplam 100 TL olması çok çok saçma. Kitaplar 400-450 sayfa olsa tamam anlarım ama Pegasus Yayınevi alışkanlık yapmış kitapları pahalı olarak satmayı hobi edinmiş. Her neyse kitabı ben çok beğendim ve olumsuz yönde eleştirecek bir şey bulamadığım için kitaba

VERDİĞİM PUAN: 5/5!