Alaska’nın dikkat çekici bir güzelliği var ve Miles bunu
hemen fark ediyor.
İlk başlarda ona aşık olduğuna pek ikna olmuyor. Okulun daha ilk günlerinde Tıknaz’a neredeyse ölümle sonuçlanabilecek bir şaka yapıyorlar. Bu okulunda en büyük özelliği zaten yapılan şakalar.
İlk başlarda ona aşık olduğuna pek ikna olmuyor. Okulun daha ilk günlerinde Tıknaz’a neredeyse ölümle sonuçlanabilecek bir şaka yapıyorlar. Bu okulunda en büyük özelliği zaten yapılan şakalar.
Tıknaz ne kadar Alaska’yı istese de Alaska başka biriyle
çıktığı için onu kabul etmiyor ama ona çok yakın davranıyor. Alaska ve Albay
sayesinde Tıknaz zaten içkiye, sigaraya bile başlıyor. Başlarda zorla içmesine
rağmen sonra alışıyor ve onlara ayak uyduruyor.
Daha fazla özet yazarak spoiler
vermek istemiyorum. Kusura bakmayın.
Kitabın ortalarından sonra birisi ölüyor ve söylemek
istemiyorum. O ölünce kendinizi boşlukta hissediyorsunuz ve gerçekten kitap
bitene kadar yokluğunu çok ağır şekilde hissettiriyor. Yazarın diğer kitabında
da böyle bir ölüm vardı ve onunda baş karakteri çok duygusuz bakmıştı. O
karakter kızdı birde. Bu karakterde de sanki öyle bir şey gördüm çünkü kitap
bitene kadar neredeyse hiç ağlamadı. Tabi onu özlediğini falan dile getiriyor
ama...
Ben yazarın kitapta duygusallık olması için karakterleri
öldürdüğünü düşünüyorum açıkçası. Burada da ölüm nedeni bana göre saçma geldi
çünkü ya kendisi intihar ediyor bana saçma gelen bir nedenden dolayı. Bazı
yerleri birkaç kez okuyarak zorla da olsa anlamayı başardım. Betimlemelerde
bazen eksik kalmış. Kitaba başladıktan yaklaşık yirmi sayfa sonra Miles’ın
erkek olduğunu anladım düşünün yani.
Kitap yine de güzeldi. Güzel bir maceraydı. Okunabilirliği
yüksek. Sıkıcı değil ayrıca. Ama bazen çok fazla küfür olabiliyor. Ayrıca sapık
yerleri de fazla. Eğer okuyacaksanız bir büyüğünüzden gizli alın derim. Eğer
onun da dikkatini çekip okumak isterse yanabilirsiniz. Bu arada kitapta
Alaska’nın kadınların birer cinsel nesne olarak görülmesinden bahsetmesinden ve
bu durumu kınamasından çok etkilendim çünkü bence de yanlış. Her neyse kitabı
beğendim ve kitaba
Mükemmel bir özet ve eleştiri. Gerçekten çok beğendim. Kitabı okumayı çok istiyorum ama alamadım daha. Bu yazın kitabı okuma isteğimi daha da kuvvetlendirdi. John Green'in kitaplarının tümü basit yazılmış, acı tam olarak yansıtılamamış kitaplar bence. Ancak çok seviyorum kitaplarını. Her neyse. Güzel olmuş yazın. Devamını bekliyorum. Ha bu arada, okumaya ilk başladığımda aklıma gelen soru şuydu; ''John Green katilse George R.R. Martin ne oluyor?'' kjdhfks Neyse, uzatmaya gerek yok. Görüşürüz bir sonraki yorumda.
YanıtlaSilTeşekkür ederim ve aynen bu da basit bir kitaptı.
SilBu kitap hakkında hiç bir bilgim yoktu o yüzden okudum ve zaten anlatış şeklini beğeniyorum. Bende bu kitabı almayı düşünüyodum ancak okuduktan sonra almamaya karar verdim. Dediğin gibi basit bir konusu var bencede. Ayrıca bizim önerdiğimiz kitaplarında eleştirisini yazıyor musun bilmiyorum ama Metro 2033'ün de eleştirisini yaparsan sevinirim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim ve Metro 2033'ü okumak için sabırsızlanıyorum zaten. :3
SilYine güzel ve sade bir anlatım. Şu, Miles'in erkek olduğunu geç anlamana oldukça güldüm. ''Katil Yazar'' tiplemesi güzel olmuş.
YanıtlaSilNedense seninle fikirlerimiz uyuşmuyor.
Teşekkür ederim. Bu arada fikirlerimiz neden uyuşmuyor?
SilBu tür kitapları sevmiyormuşsun gibi geldi bana :D
SilAslında seviyorum, kitabı da beğendim ama gerçekten çok basit yazılıyor. Bunu bende rahatça yazarım. Daha beklenmedik şeyler okumak istiyorum ben.
Sil